12 Ağustos’ta gökyüzünden ne mesaj gelecek?

12 Ağustos’ta gecenin son demlerinde, şafak henüz ufuk çizgisini gümüşle yalamadan önce gökyüzünde iki eski tanrı buluşacak. Aşkın yıldızı Venüs ve kudretin efendisi Jüpiter.

Babilliler bu karşılaşmaya “Tanrıların Şurası” derdi. Çivi yazılı Venüs Tabletleri’nde İştar (Venüs) ile Marduk’un (Jüpiter) yan yana gelişleri, kralların tahta çıkışını ya da orduların zaferini müjdelerdi. Onlar için bu, yalnızca bir gök olayı değil, yeryüzünde değişimin mühürüydü.

Antik Yunan’da göğe bakan bir filozof, Aphrodite ile Zeus’un bu yakınlığını başka türlü okurdu. Aşk, kudretin kapısını çalıyor; kudret ise aşkın armağanını kabul ediyordu. Böylece insanın iki büyük arzusu sevilmek ve hükmetmek tek ışıkta birleşiyordu. Roma şairleri bu anı “Cennet Düğünü” diye tasvir eder, Augustus’un göksel onayını bu parlak birliktelikte arardı.

Çin sarayında ise sarı ipekten gök haritalarına bu kavuşum “Büyük Uyum” olarak işlenirdi. Venüs’ün beyaz parıltısı ve Jüpiter’in görkemli ışığı, imparatora tanrısal bir düzen içinde hükmetme yetkisi verirdi.

Ama gökyüzü sadece tanrıların sahnesi değildir, aynı zamanda zamanın kendisidir. Venüs ile Jüpiter’in kavuşması bize şunu hatırlatır. Her parlak an, sonsuzluğun içinde bir kıvılcımdır. Onlar yüzyıllardır buluşur, ayrılır, yine buluşur. Biz ise bu döngünün yalnızca bir tanığıyız. Nefesimizin yettiği birkaç kavuşum görür, sonra sahneden çekiliriz.

Gökteki bu dans, insanın ölümlülüğünü ve evrenin sabrını aynı anda fısıldar. Işıklar yakınlaşır, göz kamaştırır, sonra ayrılırlar. Tıpkı hayatlarımızda olduğu gibi yakınlık, uzaklık ve arada kalan o ince hasret çizgisi.

12 Ağustos 2025 sabahı, bu binlerce yıllık hikayenin yeni perdesi açılacak. Doğu, kuzeydoğu ufkunda, Güneş’in gelişiyle yarışan iki parlak tanrı, yeryüzündeki biz ölümlülere yine aynı eski soruyu yöneltecek.

“Sevgi mi kurtarır dünyayı, yoksa kudret mi?”

Belki de cevap, gökte değil, tam o an kendi kalbimizin derinliğinde doğacak. Çünkü insanın asıl yolculuğu yıldızlara değil, kendi iç evrenine doğrudur. Gökyüzü ise bize sadece yön gösterir.

Related Posts

Nükleer kışın dünya üzerindeki yıkıcı etkileri açıklandı: 8 yıl boyunca açlık ve kıtlık

Pennsylvania Üniversitesi’nden bilim insanları, nükleer bir savaş sonrası yaşanabilecek “nükleer kış” senaryosunu detaylı bir şekilde inceledi. Yapılan araştırmalara göre, nükleer bir savaş sonrasında dünya, 8 yıl boyunca büyük bir açlık ve kıtlıkla karşı karşıya kalabilir.

Microsoft’a Windows 10 davası: Desteği bitirmeyin!

Lawrence Klein adlı bir kullanıcı, Windows 10 desteğinin planlandığı gibi sonlandırılmasının veri güvenliğini tehlikeye atacağı gerekçesiyle Microsoft’a dava açtı. Dava, desteğin uzatılmasını hedefliyor.

Adanın 1.5 milyon yıllık sırrı çözüldü

Endonezya’nın Sulawesi Adası’nda bulunan bir avuç taş alet, insan evrimi hakkındaki bildiklerimizi altüst etti. 1 milyon ila 1.5 milyon yıl öncesine tarihlenen bu keskin kenarlı taş parçaları, Homo sapiens türü ortaya çıkmadan çok önce adada başka bir insan akrabasının yaşamış olabileceğini gösteriyor.

Yok artık! Çin’in son icadı ortaya çıktı

Çinli mühendisler, makak maymununun beyni gibi çalışan yeni nesil bilgisayar geliştirdi. Xinhua haber ajansına göre, Zhejiang Üniversitesi Beyin Zeka Laboratuvarı araştırmacıları, “Darwin Monkey (Darwin Maymunu)” isimli bilgisayar geliştirdi. Üçüncü …

Katı altının sınırlarını zorlayan deney

Bilim insanları, altını saniyenin milyarda birinden kısa bir sürede olağanüstü sıcaklıklara çıkararak, faz geçişlerinin sınırlarında bir deney gerçekleştirdi. Ve bu deney, maddenin yapı değiştirme sürecine dair yeni sorular doğurdu.

Amerikalılar Ay’a dönüşü ve Mars yolculuğunu destekliyor

Anket ayrıca Amerikalıların uzay keşiflerinin milli gurura ve bilimsel ilerlemelere katkıda bulunduğuna dair çoğunlukla hemfikir olduğunu ortaya koydu.